20090802

onbeşsıfırdokuzderkenonoldu.

Az önce, bunun hayatımda bi dönüm noktası sayılabileceğini farkettim. Büyümekle hala çocuk olmak arasında bi yer vardır ya, işte tam olarak oradayım şu anda. İlkokul, lise gibi bir şeylere bağlı olarak geçirdiğim son yaz bu. Yasal olarak aileme bağlı olarak geçirdiğim de son yaz ayrıca. Bundan sonra, bir şeyler başlayacak gibi geliyor. Seneye, bu zamanlarda okul telaşında olacağım evet. Ondan sonraki yaz, üniversitede ilk senenin bitimi..

Sonra, iş hayatı. Hayat işte. Bildiğin. Hiç bu kadar yakın görünmemişti gözüme, hiç bu kadar dibimde durmamıştı. Mesela, annemle aramdaki farklar her sene biraz daha azalıyor. Bi kaç yıl sonra, çalışan annenin çalışan kızı olacağım. Belki sonra, annesinin düğününde onun kızından çok arkadaşı olarak bulunan genç bi kadın. Bilmiyorum, hayatın derdine düştüm. Bu kadar yakında olması, 18 and life, you got it.

Çoktan o hayata atlayanların, "kıza bak yaa, bi bok sanıyor büyümeyi" dediğinden eminim. Ama ben de güzel bir şeyler beklemiyorum ki zaten. Büyüyeceğim, ah hayat mükemmel olacak gibi umutlarım yok. Zor ve bıktırıcı olacağını biliyorum. Derdim de bu ya zaten, olay çocukluğun monotonluğundan sıyrılıp yetişkinliğin monotonluğuna girmek.

Okul-ev ikilemi, iş-ev olarak değişecek. Tabi bir süre sonra, faturalar, onlar bunlar.. Maddiyat. Daha önce hiç düşünmek zorunda olmadığım şeyler. Ev idaresi. Şu. Bu. Bağımsızlık delisi ben, "ayrı eve çıkacam ulaaan" şeklinde tepinip, kıçımın üstüne oturucam sanırım ayrı eve çıkınca. Ah bi de şu 'yaparım ki' içgüdüm olmasa. İçimde biri var, öyle güveniyor ki kendine, hayatın ağzına sıçmış bir bilgeyim sanırsın.

Ama bunun nedeni 7 yaşımdan beri evde yalnız yaşıyor olmam sanırım. Eve gelir, yemeğimi ısıtır ve yerdim önce. Bütün eşyalarımı salona yayıp akşam yediye kadar annemi beklerdim. Diyafondan, kim oo diye sorduğumda, benim diyen sesini duyduğum anda bütün eşyaları kaptığım gibi odama fırlatır, yüzümde melek bir ifadeyle kapıyı açardım yorgunluktan ölmüş anneme.

Özetle, hayat çok yakından hissettiriyor kendini ve dershanem başlamak üzere. The Cure'un, Last Day Of Summer'ını dinlemenin de yarattığı etkiyle, hafif panik kokan bir yazı oldu bu. Asit yeşili.

Hiç yorum yok: