20090704

Ölümüne Sıkıldım.

tekli koltuğa gömülmüş, bir kedim olsa hayat ne kadar harika olurdu diye düşünüyorum. jim morrison ölmeseydi diyorum. sevdiğimiz kimse ölmeseydi diyorum. hayatımın çok sıradan olduğunu düşünüyorum. sanırım ben de sıradanım. bu aralar çok ka(bu aralar mı, kapa çeneni.)vgalıyım kendimle. yaptığım hiç bir şeyi sevmiyorum. bu yazı da dahil olmak üzere. ama yine de çırpınıyorum.
belki sevebilirim diye. nedenlerim var. kendimi sevmek için değil hayır. sevmeye çalışmak için.
içim sıkılıyor.
bir şeyler yapmak istiyorum. bir şeyleri değiştirmek istiyorum birilerinin hayatını değiştirmek istiyorum. hayatımı turkuaza boyamak istiyorum. şu anda ne renk bi fikrim yok.

limon bir kaç ay sonra 18 olacağımı hatırlattı. 18 and life diye dalga geçtik falan ama, istemiyorum ki. büyümek istemiyorum değil derdim tam olarak. doğmamış olmak isterdim, o yüzden seneler geçtikçe yenilmiş gibi hissediyorum. her doğum günü sinirimi bozuyor.

and now it's 18 and life
you got it 18 and life you know
your crime is time and it's 18 and life to go


Trainspotting'in bir sahnesi vardır. Renton uyuşturucu alır ve halının üzerine yığılır.. O yerde yatarken, Perfect Day çalmaya başlar.. Halı onu yutar ve hastane sedyesinde yatarken bile halının içinde gibidir.. yere yatmak ve perfect day çalarken öylece kalmak istiyorum. şarkı bitince de ölmek. temiz bir son bence.

bu aralar bütün yaşama isteğim uçtu.

oh such a perfect day,
you just keep me hanging on.

Hiç yorum yok: