20090515

22:09

She's falling in love with a monster man.
She's falling in love with a monster man.
She's falling in love with a monster man.
She's falling in love with a monster man.


uzun zaman sonra yine haber aldım senden. hiç planlamamıştım. öss'ye çalışıyormuşsun. şaşırdım. hiç çalışmazdın. umursamazdın. hiç bir şeyi umursamadığın gibi elbette. ders alıyormuşsun. umarım aldığın tek ders özel ders olmamıştır. bir şeyleri anlamışsındır, bunu ummam çok mu iyimserlik olur? gerçi artık benim işim değil bu. öss'de bütün tercihlerini istanbul yönünde yapacak olman benim işim değil. değişip değişmemiş olmanı umursamamam lazım. sadece garipti.
hiç bir şey değişmemiş. ona seni sordum. n'apıyorsun diye. umarım sana söylemez ve gelip beni bulmazsın. kavga etmişsiniz yine, hep ederdiniz. kızdırmışsın onu. ama iyi arkadaşın senin, barışacaksınız bunu farklı yerlerde olsak da üçümüz de biliyoruz. kavga etmişsiniz, tıpkı benim olduğun zamanlarda her seferinde gülerek anlattığın gibi. onunsa kızarak.
değişmemişsiniz yani. aynı kalmışsınız. biz değiştik ama. neden zaman farklı kombinasyonlarla ilerliyor? daha doğrusu zaman insanları değiştirmiyor.
zaman ilişkileri değiştiriyor.
bencilce, istanbul'a gelmemeni umuyorum. ikimiz de bunun kötü sonlanacağını biliyoruz. muyuz? hep öyle oldu. biliyoruz.

mutlu ol.
orada kal.


She's falling in love with a monster man.